Reklam Hukuku

FAALİYET ALANLARIMIZ

Reklam Hukuku

Reklam sektörü son zamanlar da gündemde olan bir konudur. Her alanda reklamcılık yapılabilmektedir. Reklam hukuku bu alanda yapılan sorunların veya durumların genelini kapsayan bir durumdur. Reklamlar isteğe göre yapılmamaktadır. Her alanın kendine ait bir düzenlemesi olduğu gibi reklam sektöründe de belirli düzenlemeler vardır. Bu sektörler birbirlerine karşı ve tüketici zincirine karşı sorumludur. Haklarına dair bilgileri bilmeleri gerekir. Haksız yapılan rekabet, farklı fiyatlandırma gibi konularda yasal düzenlemeler olması gerekir. Bu konu ile alakalı başlık reklam hukuku başlığıdır.

Reklam Hukukunun Genel İlkeleri

Ülkemizde bu sektörü düzenleyen ve denetleyen üç adet kuruluş vardır. Bunlar; Reklam Kurulu, Reklam Özdenetim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kuruludur. Gerekli incelemeleri bu kurumlar yapar. Reklam hukuku alanında gerekli bilgiler sunulmadan önce, reklam kavramının neleri kapsadığından bilinmesi gerekir. Bu bağlamda reklam kavramının taşıdığı / kapsadığı unsurlar aşağıda verildiği gibidir.

  • Tanıtım, reklam kavramının kapsadığı ilk unsurdur. Yapılan bir işlemin, ürünün ya da hizmetin reklam olarak adlandırılabilmesi için, söz konusu işlemin bahsi geçen işlemin, ürünün ya da hizmetin tanıtımını yapıyor olması gereklidir. Tanıtımı önemli kılan ise, yapılan tanıtım işleminin tüm kamuoyunu değil de, yalnızca potansiyel tüketiciyi hedef alıyor olmasıdır.
  • Ticari amaç, reklam hukuku avukatı hizmetimiz bağlamında ele alabileceğimiz ve reklamın kapsadığı unsurlar arasında yer alan bir diğer unsurdur. Bir reklamda ürün ya da hizmet tanıtımı yapılmasının en temel nedeni, ticari amaçtır. Yapılan ürün ya da hizmet tanıtımı ile ürün ya da hizmetin satışının arttırılması ve bu bağlamda kar marjının yükseltilmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda şunu söylemek mümkündür; reklamı oluşturan unsurların tamamı birbiri ile bağlantılıdır. Örneğin reklam olmadan ticari amaç olması, ticari amaç olmadan da reklam yapılması söz konusu değildir. Bu doğrultuda her iki durum da anlamını yitirecektir.
  • Reklam hukuku bağlamında “reklamın unsurları” adı altında ele alınması mümkün olan bir diğer unsur, reklam yapma iradesinin varlığı unsurudur. Yapılan bir işlemin reklam olduğundan söz edebilmek için, söz konusu bilgi ya da tanıtım işleminin reklam iradesi ile yapılmış olması gereklidir. Yani kişilerin ürün ya da hizmet tanıtımını reklam amacı gütmeden yapmaları da mümkündür. Bu sebeple reklam hukuku bağlamında olmazsa olmazlar arasında yerini almış olan bir diğer unsur, reklam yapma iradesinin varlığı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Reklam Hukuku ile ilgili yardıma mı ihtiyacınız var ?

Hemen formu doldurun ve sizinle iletişime geçelim!

Karşılaştırmalı Reklam Hukuku

Karşılaştırmalı reklam hukuku, reklamcılık türlerin karşılaştırılması sebebiyle önemli bir konudur. Haksız rekabetin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir hukuk türüdür. Bu hukuk türünde haksız ticaretin önüne geçilme amaçlanmıştır. Karşılaştırmalı reklam hukuku, tüketiciyi aldatan nitelikte bir reklam olmaması, reklamın doğru ve düzgün olması, özgün olması, malın her yerde aynı durumda olması, reklamı veya benzer özellikteki ürünleri kötüleyici durumların olmaması, başka bir firmanın itibar yüzünden zenginleşmemesi gibi durumlardan doğan sorunları engellemek için uygulanan bir yöntemdir. Karşılaştırmalı reklam hukuku konusunda TTK ticari düzenlemeler getirmiştir. Bunların dikkate alınması gerekir. Dikkate alınmadığı taktirde cezai işlem uygulanmaktadır.

Dijital Reklam Hukuku

Dijital reklam hukuku avukatı hizmetimiz, sosyal medya ile alakalı durumları kapsayan bir durumdur. Dijital ortamlarda yapılan reklamcılık da belirli düzenlemelere tabi olur. Haksız rekabet, tüketicinin varlığının unutulması, sadece kazanç elde etmek amacı ile dijital ortamda yapılan reklamların düzenlenmesi bu başlık altında incelenmektedir. Reklamcılık doğaçlama olarak yapılacak bir işlem değildir. Malın fiyatı, karı, gibi durumlar önemle bakılması gereken durumlardandır. Günümüzde en çok dijital ortamda reklamcılık yapılmaktadır. Sorunlar ve karışıklıklar bu ortamlarda gerçekleşmektedir. Bu reklamlara düzenlemeler getirilmezse tüketici kavramı ortadan kalkar. Çok önemli bir konu olması bundan kaynaklıdır. Haksız rekabet ve tüketici haklarının gözetilmesi bu hukuk alanının görevidir.

Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği

Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği bağlamında söylenmesi mümkün olan ilk husus şudur; söz konusu yönetmelik, 6502 sayılı Tüketiciyi Koruma Hakkında Kanun’un hükümlerine dayalı bir şeklide ortaya çıkmıştır. Bu yönetmeliğin, 10 Ocak 2015 tarihinde resmi gazetede yayımlanmasının ardından yürürlüğe girdiğini söylemek mümkündür. Söz konusu yönetmelikte yer alan reklamlara ilişki düzenlemeler ve reklam hukuku ile ilgili detaylar ise aşağıda verildiği gibidir.

  • Reklamlar ayırt edici özellikte olmalıdır. Bir reklam, reklam olduğu için açık bir şekilde anlaşılır olmalıdır. Bu bağlamda söz konusu reklamın yayımlandığı mecranın ve biçiminin herhangi bir önemi yoktur, açıklık temeldir. Çok kısa sürede yayımlanan ve kişilerin ayırt edemeyecekleri şekilde bilinçaltlarına gönderme yapan reklamların yayımlanması mümkün değildir. Yine reklam hukuku kapsamında, bir reklamda yer alan sözün, müziğin ya da görüntünün bir başka yerden alınmış ya da uyarlanmış olması durumunda, söz konusu görüntü ya da sesin reklamı kapsadığı bakılır bakılmaz fark edilmelidir.
  • Reklamlar, ilgili yönetmelik ve kanuna uygun olmalıdır. Yayımlanması istenen reklamların, sosyal sorumluluk ve ekonomi bilinci ile hazırlanmış olması ve bu bağlamda haksız rekabet koşullarının ortaya çıkmasına neden olmayacak düzenlemeler içermesi gereklidir. Reklam hukuku avukatı hizmetlerimiz bağlamında, tasarlanan ve yayımlanan reklamların, tüketiciyi yanıltmaması gerektiğini söylemek mümkündür. Tüketicinin güvenini kötüye kullanan reklamlar için gerekli cezai yaptırımlar uygulanacaktır. Yine reklam yapılırken, reklam içeriğinde kullanılan herhangi bir cümlenin, görüntünün ya da sesin bir başka kişi, kurum ya da kuruluşu kötülememesi, aşağılamaması zorunludur. Bu bağlamda reklamlarda bir kişinin, kurumun ya da kuruluşun adının, logosunun ya da ambleminin geçirilmesi mümkün değildir.

Yukarıda da detayları verilmiş olan karşılaştırılmış reklamlar, kural olarak yasaklanmış olmamak ile birlikte bu durum bir sınırlamaya tabi tutulmuştur.  Bahsi geçen sınırlama ise, yukarıda verilmiştir. Bir reklamın, bu reklam karşılaştırmalı reklam olsa dâhi, bir başka firmayı, kişiyi ya da kuruluşu kötülemesi ya da aşağılaması mümkün değildir. Karşılaştırmalı reklam yaparken, Reklam hukuku gereği bahsi geçen unsurlara dikkat edilmelidir.

Reklam Hukuku ve RTÜK

Açılımı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olan RTÜK, radyo ve televizyonlar üzerinde denetleme yetkisi bulunan bir kurumdur. Özel yayın kuruluşlarının bir denetime tabi tutulmasının en temel nedeni, Reklam hukuku bağlamında önemli olan toplum değerlerinin korunmasıdır.

RTÜK’ün yetkileri, radyo ya da televizyon yayınlarını denetlemek ile sınırlı değildir. Bu bağlamda kanunda yer alan durumları dikkate almayan ve reklam hukukuna aykırı olan yayınlar yapan kişi, kurum ya da kuruluşların denetlenmesine ek olarak, yaptırıma tabii tutulması da RTÜK’ün yetkileri arasındadır.

Reklam Kurulu

Reklam hukuku avukatı hizmetimiz bağlamında reklam kurulu ile ilgili yapmamız mümkün olan tanım şu şekildedir;

Reklam kurulu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı tüketiciyi ve rekabeti korumak amacıyla kurulmuştur. “

Görüldüğü üzere reklam kurulunun kurulmuş olmasının en temel nedeni, tüketiciyi ve rekabeti korumaktır. Kurulun gerçekleştirdiği çalışmalar ise, 4077 sayılı Tüketicinin Korunmasına İlişkin Kanun’a dayandırılarak gerçekleştirilmektedir. Bunun temel nedeni ise, ticaret ahlakının genel kurallarının belirlenmesi ve bu bağlamda reklam ticaretinin yasalara uygun bir şekilde gerçekleştirilmesidir.

Reklam Kurulu ile üretici olan firmaların yaptıkları reklamların ilgili yönetmelik ve kanunlara uygun bir şekilde yapılması, bu bağlamda tüketicinin herhangi bir iyi niyet suistimali ile karşı karşıya kalmasının önüne egçmektedir. Yine tüketicinin karşı karşıya olduğu yanlış ya da eksik bilgi durumunun giderilmesi de Reklam Kurulu ile mümkündür.

Herkesçe bilindiği ve kabul edildiği üzere, reklam sektörü, çok yönlü bir sektördür. Bu bağlamda karşımıza her türlü ürünün ya da hizmetin tanıtımının çıkartılması mümkündür. Çok yönlü olması ve bu bağlamda tanıtım konusunda herhangi bir sınırlama içermemesi, iyi niyetli satıcıların / üreticilerin olduğu gibi, kötü niyetli satıcı ve üreticilerin olmasını da beraberinde getirmiştir. Kötü niyetli satıcıların, reklam hukuku bağlamında reklam yapmaları sınırlandırılmış ve bir bakıma engellenmiştir. Ancak, buna rağmen bazı satıcıların bir yolunu bularak iyi niyet suistimali yaptığı bilinmektedir. Bu sebeple, yapılan reklamda herhangi bir yanıltıcı bilgi ve art niyet göstergesi bulunması üzerine, tüketicilerin haklarını aramaları ve bu bağlamda ortaya çıkması muhtemel olan mağduriyetin giderilmesini talep etmeleri mümkündür.

Reklam Hukukunun, çok yakın bir ilişkide olduğu diğer bir hukuki alan ise Fikri Mülkiyet Hukukudur. Yapılan bir reklam, özgün olması halinde Fikri Mülkiyet Hukukunun korumasından yararlanacaktır. Reklam Hukuku avukatı ve danışmanlığı hizmetimizde, bu hususa da oldukça önem vermekteyiz.

Reklam hukuku avukatı ve danışmanlığı hizmetimiz ise, reklamlarda yer alan yanıltıcı bilgiden ve kötü niyet unsurlarından kaynaklı olarak mağduriyet yaşayan kişilerin, bu mağduriyetlerini gidermek için sunulan bir hizmettir. Siz de reklam kaynaklı bir yanılgıya düşüp mağduriyet yaşadıysanız ve bu mağduriyetinizin giderilmesini istiyorsanız, bizler ile iletişime geçerek, avukatlık ve danışmanlık hizmeti talep edebilirsiniz.

Hukuki Danışma Talebi

Hukuk sorunlarınız için buradayız! Bizimle iletişime geçebilirsiniz.